• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Doç. Dr. Öztürkler: Doğu'da acilen özel hayvancılık projeleri uygulanmalı

Zaman Gazetesi-Doç. Dr. Öztürkler: Doğu'da acilen özel hayvancılık projeleri uygulanmalı

7 Ocak 2008, Pazartesi
Kars-Ardahan-Iğdır Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Doç. Dr. Yavuz Öztürkler, Doğu Anadolu'da hayvancılığın gelişimini engelleyen birçok neden olduğunu belirterek, "Birkaç inekle, birkaç besi danasıyla hayvancılığımızı bir yere götürmemiz ve o insanların gelir seviyesini artırma imkânımız yoktur." dedi. Öztürkler, havyacılıktaki sorunların yanısıra çözümlerini de açıkladı.

Doç. Dr. Yavuz Öztürkler, Doğu Anadolu'da hayvancılığın, hayvan ürünleri elde etmedeki ekonominin ve verimin, İç Anadolu'dan ve Batı Anadolu'dan üstün olmadığını açıklayarak, "Doğu Anadolu'da hayvancılık, Batı Anadolu'dan, İç Anadolu'dan daha kârlı değildir; çok daha zordur. Batı Anadolu'da, hayvancılığın kârını 100 birim kabul edersek, Doğu Anadolu'da bu birim 60'tır. Ancak, Doğu Anadolu'daki insanlarımız, yaşam mücadelesini bu sektörde vermek zorundadır, başka seçenek imkânı yoktur. Yaşam, hayvancılığa dayanmaktadır." diye konuştu.
Erzurum ve Kars'ın hayvancılık bölgesi olmasından dolayı, burada batıdan daha fazla hayvancılık yapıldığına dikkat çeken Öztürkler, buna karşılık batıdaki meraların doğudakilerden daha verimli olduğunun altını çizdi. Öztürkler, bu bölgede sekiz ay kış yaşandığını ama batıda hayvanların merada on bir ay tutulduğunu aktararak, "Erzurum'da veya Kars'ta hayvanlar ancak beş ay merada kalabiliyor. 8 ay yemleme mecburiyetinde kalınmaktadır. Yemler İç Anadolu'dan veya Batı Anadolu'dan gelmekte, bu da girdi fiyatlarını etkilemekte, kârlılık oranının düşmesine ve insanların hayvancılıktan uzaklaşmasına neden olmaktadır. Hayvancılıkla ilgili kararlar, genellikle politik ve günlük amaçlar doğrultusunda ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın dışında alınmaktadır. Bölgemiz sığır varlığının çoğu, ıslah edilmemiş yerli ırklardan oluşmaktadır; bu yerli ırkların da genotipi kaybolmak üzeredir. Yem sorunu büyük boyuttadır, hayvancılıkta kârlılık ve verimliliğin artırılmasının birinci noktası kaliteli, kuru, kaba yem ile yıl boyu ihtiyaç duyulan yeşil ve sulu yemin temin edilmesidir." dedi.
Kaçak et sorununa da değinen Öztürkler, şunları söyledi: "İran ve Irak'tan getirijlen kaçak hayvanlardan bölgeye bulaşan şap hastalığı tüm hayvanları etkilerken, çiftçiyi içinden çıkılması zor bir duruma sokmuştur. Yem bitkisi üretimi, süt, canlı hayvan, belgeli damızlık, suni tohumlama konularında teşvik sorunu da yaşanmaktadır. Hayvan sahipleri gelecek endişesi taşımakta, ürettikleri etin pazarlama sorunlarını çözememektedirler. Üretici, hayvanlarını kestirmek için bölge dışına gitmekte, büyük sorunlar yaşamaktadır. Bu da entegre et kesim hane sorunlarını gündeme getirmektedir."
Öztürkler, hayvancılığın sorunlarının yanısıra çözümleri de olduğunu ifade ederek, birkaç çözüm önerisi sundu. Doğu Anadolu'nun batıdan çok pahalı olduğunu dile getiren Öztürkler, mevsimin kısa, arazinin engebeli olduğu coğrafyada yapılacak faaliyetlerin başında da hayvancılığın geldiğini aktardı. "Bu nedenle, hayvancılık projelerimizi geliştirirken, Doğu Anadolu'ya, hem hayvancılık projesi açısından hem de sosyal açılardan bakmak gerekmektedir" diyen Öztürkler, "Bölge için özel projeler yapılmalıdır. Özel hayvancılık projeleri uygulanması gereklidir. 2000'li yılların bilim ve teknolojisini kendimize rehber edinerek, dünya ekonomisinin gidişatına, dünyada hayvancılığın nasıl yapıldığına bakarak bu şekildeki bir yapılanmaya gitmek mecburiyetimiz vardır." diye konuştu.
Küçük işletmeleri bir organizasyonla büyütme mecburiyeti bulunduğunu vurgulayan Öztürkler, Doğu Anadolu'nun et ve süt sektörlerinde fırsatlar bölgesi olduğunu söyledi. Özelikle de küçükbaş canlı hayvan ihracatlarında ciddi rekabet fırsatlarının söz konusu olduğunu ifade eden Öztürkler şunları kaydetti: "Türkiye'nin etrafı net tarım ithalatçısı, net küçükbaş hayvan ithalatçısı ülkelerle çevrilidir. Türkiye de, Avustralya, Yeni Zelanda ve Hollanda'da olduğu gibi hayvancılık sektörünün önemli bir lokomotifi olarak değerlendirilebilir. Bu anlamda bölgemiz de ülkenin lokomotifi olabilir. Bugün, Afrika ülkeleri de dâhil olmak üzere, dünyada karkas ortalaması 250 kilogram iken, Türkiye'de karkas ortalaması 180 kilogramdır. Bugün, dünyada, bir hayvandan 7-8 ton süt elde edilirken, Türkiye'de hayvan başına elde edilen süt 1 buçuk tondur. Bölge şartlarına, iklimine, toprak yapısına, Türkiye'deki hastalık şartlarına ve bölgedeki ahır yapısına uygun hayvan ırklarının ıslah edilmesi ve geliştirilmesi gereklidir."

Kaynak:http://www.zaman.com.tr/sehir_doc-dr-ozturkler-doguda-acilen-ozel-hayvancilik-projeleri-uygulanmali_634409.html
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Hava Durumu
Üyelik Girişi
Saat
Site Haritası